Zuckerberg’in Gizli Listesi Silikon Vadisi’ni Karıştırdı
Meta CEO’su Mark Zuckerberg, yapay zekâ yarışında ipi göğüslemek için sessiz sedasız dev bir atak başlattı. Uzun süredir kamuoyundan gizli olarak hazırladığı özel bir liste, şu sıralar teknoloji dünyasının en çok konuşulan konularından biri. Bahsi geçen bu gizli liste, Meta’nın insanüstü zeka geliştirme hedefi doğrultusunda kurulacak yeni süper laboratuvarı için dünyanın en parlak beyinlerini kapsıyor.
Wall Street Journal’ın haberine göre, Zuckerberg’in bu listeyi doğrudan kendisinin derlediği belirtiliyor. Liste, yapay zekâ alanında önde gelen üniversitelerden mezun, OpenAI ve DeepMind gibi kurumlarda tecrübe kazanmış araştırmacıları içeriyor. 25 ila 40 yaş arasındaki bu elit grup, yapay zekânın sınırlarını zorlayan projelerde uzmanlaşmış durumda. Pek çoğu, kariyerlerine yön verecek büyük teklifler almanın farkında ve bazıları için pazarlıklar 100 milyon dolar seviyelerine kadar çıkabiliyor.
Meta’nın Beyin Avı: Parlak Zihinlerin Peşindeki Sessiz Rekabet
Zuckerberg’in hedefinde yalnızca bireysel araştırmacılar değil, tüm ekipleriyle birlikte laboratuvarları bünyesine katmak var. Bu doğrultuda Meta, astronomik maaşlar teklif ederek OpenAI, Google DeepMind ve benzeri kurumlarda çalışanları kendi çatısı altına çekmeye çalışıyor. Büyük ölçekli makine öğrenimi alanında uzman olan Misha Bilenko, bu isimler arasında dikkat çekiyor. Bilimsel çalışmalarında algoritmalarla hayat arasında bağlantılar kuran Bilenko, Meta'nın vizyonuna uygun profillerden biri olarak görülüyor.
Silikon Vadisi’nde "süper liste" olarak anılan bu yapı, şimdiden sektör içinde rekabeti sertleştirmiş durumda. Lucas Beyer gibi robotik görme alanında çığır açan uzmanlar, Meta’nın tekliflerine kayıtsız kalmadı. Beyer, OpenAI'nin Zürih ekibinden iki meslektaşıyla birlikte Meta’ya katıldı. Bu geçiş, sadece bir transfer değil, adeta bir bilimsel göç hareketi olarak değerlendiriliyor.
Meta'nın yeni insanüstü zekâ biriminin liderliğini ise 28 yaşındaki genç girişimci Alexander Wang yürütüyor. Yakın zamanda Wang’ın kurucusu olduğu Scale AI’dan 14 milyar dolarlık hisse alan Zuckerberg, bu ortaklıkla projeyi daha da hızlandırmayı planlıyor. Wang'ın liderliğinde çalışan yaklaşık 50 bilim insanı, şu an insan sınırlarını aşacak bir yapay zeka üzerinde mesai harcıyor.
Yapay Zekâ Savaşlarında Yeni Cephe: Bilgi Güvenliği ve Gizlilik Önlemleri
Yapay zekâ alanında yaşanan bu hızlı gelişmeler, beraberinde ciddi güvenlik endişelerini de getiriyor. Artık yalnızca rekabet değil, bilgi sızıntıları ve dış tehditler de öncelikler arasında. OpenAI ve Anthropic gibi laboratuvarlar, çalışanlarını izole ortamlarda, kapalı camlar ve şifreli sistemlerle çalıştırıyor. Gizlilik en üst seviyeye taşınırken, toplantılarda cep telefonlarının yasaklanması da yeni norm haline gelmiş durumda.
Özellikle Safe Superintelligence gibi projelere davet edilen isimlerin, görüşme öncesi kişisel cihazlarını teslim etmeleri gerekiyor. Öte yandan, Anthropic’in çalışanlarını yabancı istihbarat tehdidine karşı bilgilendirmek üzere FBI’dan bir ajan çağırdığı iddia ediliyor. Bu gelişmeler, yapay zekânın sadece bilimsel bir yarış değil, aynı zamanda jeopolitik ve stratejik bir mücadele haline dönüştüğünün açık göstergesi.
Zuckerberg’in kurduğu işe alım sistemi ise neredeyse bir istihbarat operasyonunu andırıyor. Google Scholar taramaları, akademik yayın analizleri ve “İşe Alma Partisi” adı verilen özel bir sohbet grubunda yapılan değerlendirmeler sonucunda kimlere ulaşılacağı belirleniyor. WhatsApp mı kullanılmalı, yoksa doğrudan bir e-posta mı gönderilmeli? Bu tür detaylar dahi önceden planlanıyor.
Geleceğin Zekâsı Şekillenirken
Mark Zuckerberg’in liderliğinde Meta’nın başlattığı bu beyin avı operasyonu, yapay zekânın geleceğine dair dengeleri kökten değiştirme potansiyeline sahip. Teknoloji dünyasında yetenek savaşları şiddetlenirken, bilim insanlarının ücret beklentileri ve güvenlik önlemleri de alışılmadık seviyelere ulaşıyor. Bu gelişmeler, yapay zekânın yalnızca bir teknoloji değil, aynı zamanda bir güç aracı haline geldiğinin altını çiziyor.
Silikon Vadisi’nde artık sadece kodlar değil, zekâ savaşları konuşuluyor. Ve görünen o ki, bu yarışta yalnızca teknoloji değil, strateji ve insan seçimi de galibiyetin anahtarı olacak.
