Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 3 Saatlik Kritik Toplantı
Milli Güvenlik Kurulu (MGK), 30 Eylül 2025 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi. Saat 17.00’de başlayan toplantı yaklaşık üç saat sürdü. Ülke güvenliği, terörle mücadele, bölgesel gelişmeler ve uluslararası krizler toplantının ana başlıklarını oluşturdu. Toplantı sonrasında İletişim Başkanlığı tarafından 8 maddelik bir bildiri yayımlandı. Bu bildiri, hem iç hem de dış politikada Türkiye’nin önümüzdeki dönemdeki güvenlik stratejilerini gözler önüne serdi.
Terörle Mücadelede Kararlılık Vurgusu
MGK bildirisine göre toplantının ilk bölümünde PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonlar değerlendirildi. Hem yurt içinde hem de sınır ötesinde sürdürülen faaliyetlerin kararlılıkla ilerlediği vurgulandı. Terörle mücadelenin sadece askeri değil, siyasi ve diplomatik boyutlarıyla da yürütüldüğü belirtildi. Türkiye’nin güvenliğini hedef alan her türlü tehdide karşı bütüncül bir strateji izlendiğine dikkat çekildi.
Ayrıca “Terörsüz Türkiye” hedefi kapsamında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin de katkılarıyla son dönemde önemli mesafeler katedildiği ifade edildi. Güvenlik güçlerinin sahada elde ettiği başarıların, huzur ve istikrar ortamının kalıcı hale gelmesinde kritik rol oynadığı belirtildi. Komşu coğrafyalarda terör örgütlerine hiçbir şekilde alan bırakılmayacağı mesajı net şekilde verildi.
Suriye ve Irak Sınırlarında Güvenlik Önlemleri
Toplantıda Suriye’nin toprak bütünlüğü ve Irak’ın güvenliğine yönelik tehditler de kapsamlı biçimde ele alındı. Türkiye, komşu ülkelerde yaşanan gelişmelerin kendi ulusal güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Bu çerçevede, bölgesel çatışmaların yayılmasına karşı verilen mücadelenin aynı kararlılıkla sürdürüleceği belirtildi. Ankara, hem Şam hem de Bağdat yönetimleriyle koordinasyonu artırarak sınır bölgelerinde güvenlik kuşağını güçlendirmeyi hedefliyor.
Gazze’deki İnsani Dram İçin Uluslararası Çağrı
MGK bildirisinde İsrail’in Gazze’de yürüttüğü politikalar da önemli bir yer tuttu. Gazze’de yaşanan insani felaket ve açlıktan ölümlere dikkat çekilerek, İsrail’in bu uygulamalarının gayrimeşru olduğu vurgulandı. Soykırımın durdurulması ve sorumluların hesap vermesi gerektiği ifade edildi. Türkiye, uluslararası toplumu Birleşmiş Milletler bünyesinde daha güçlü bir irade göstermeye çağırdı. Ankara, bölgeye kalıcı barışın gelmesi için atılacak tüm olumlu adımlara destek vereceğini açıkladı.
Kıbrıs ve Doğu Akdeniz Politikası
Kıbrıs meselesi de toplantının gündemindeydi. Türkiye, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve uluslararası alanda tanınmasını esas alan iki devletli çözüm modeline desteğini yineledi. Ada’daki mevcut barış ortamını bozabilecek adımlara karşı Türkiye’nin kararlı duruşunu sürdüreceği kaydedildi. Bu açıklama, Doğu Akdeniz’deki dengeler açısından da önemli mesajlar içeriyor.
Rusya-Ukrayna Savaşı ve Küresel Güvenlik Riskleri
Rusya-Ukrayna Savaşı’na ilişkin mevcut durum da değerlendirilerek, çatışmanın yayılma ihtimalinden duyulan endişe dile getirildi. Türkiye, taraflar arasında diplomatik çözüm için daha fazla sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu bildirdi. Ankara, savaşın bölgesel ve küresel güvenlik dengelerini bozma potansiyeline karşı diplomasi trafiğini sürdürüyor.
Ermenistan ve Bosna-Hersek Gündemleri
Toplantının son bölümlerinde Ermenistan ile yürütülen normalleşme süreci ele alındı. Azerbaycan ile Nahçıvan arasında engelsiz ulaşımı mümkün kılacak yeni ulaştırma hatlarının önemi vurgulandı. Bu hatların bölgesel barışa ve ekonomik iş birliğine katkı sağlayacağı ifade edildi. Ayrıca Bosna-Hersek’teki son gelişmeler de değerlendirilerek, Türkiye’nin bu ülkenin toprak bütünlüğüne ve anayasal düzenine olan desteği teyit edildi.