Kurak geçen kış aylarının ardından Kocaeli'nin önemli su kaynaklarından biri olan Yuvacık Barajı, yaz aylarına endişe verici bir durumla giriş yaptı. 31 Mayıs itibariyle yüzde 84 doluluk oranına sahip olan Yuvacık Barajı, geçtiğimiz yıl aynı tarihte yüzde 98 oranında doluydu. Bu düşüş, bölgede yaşanan kuraklık sorununu açıkça gözler önüne seriyor. Kış aylarında beklenen yağışların gerçekleşmemesi, barajın su seviyesini ciddi ölçüde etkiledi. Bu durum, yaz aylarında su sıkıntısının yaşanabileceği endişesini beraberinde getiriyor.
Yuvacık Barajı, Kocaeli’nin su ihtiyacını karşılayan en önemli kaynaklardan biri olarak bilinir. Barajın doluluk oranındaki bu düşüş, su kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından büyük bir risk oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde yüzde 98 dolu olan baraj, bu yıl yüzde 84 seviyesine düşerek, kuraklık tehdidinin ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Bu düşüş, yalnızca barajın su seviyesini değil, aynı zamanda bölgedeki tarımsal faaliyetleri ve günlük yaşamı da olumsuz etkileyebilir. Su kaynaklarının azalması, tarımda sulama ihtiyacının karşılanamaması anlamına gelirken, içme suyu temininde de sıkıntılar yaşanabileceği anlamına geliyor.
%84’e Düştü
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraki olan İSU, bu yıl Kocaeli'nin su sıkıntısı yaşayabileceğine dair uyarılarda bulunmasının ardından, gözler bölgedeki barajların doluluk oranlarına çevrildi. Kocaeli'nin en büyük içme suyu kaynağı olan Yuvacık Barajı, geçtiğimiz yıla kıyasla yaz aylarına daha düşük doluluk oranlarıyla giriş yaptı. Geçtiğimiz yıl 31 Mayıs itibariyle yüzde 98 doluluk oranına sahip olan Yuvacık Barajı, bu yıl aynı tarihte yüzde 84 doluluk oranında bulunuyor. Bu durum, bölgedeki su kaynaklarının yeterliliği konusunda ciddi endişeler doğuruyor.
Yuvacık Barajı'nın doluluk oranındaki bu düşüş, bölgedeki kuraklık tehdidinin ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor. Kış ve ilkbahar aylarının beklenen yağışları getirmemesi, barajın su seviyesini olumsuz etkiledi. Barajın doluluk oranındaki bu azalma, yalnızca su kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından değil, aynı zamanda tarım ve günlük yaşam için de önemli riskler oluşturuyor. Su kaynaklarının azalması, tarımsal sulama ihtiyacının karşılanamamasına ve içme suyu temininde zorluklara yol açabilir. Bu nedenle, suyun bilinçli ve tasarruflu kullanımı her zamankinden daha büyük bir önem kazanıyor.