Sıfır Otomobil Sahibi Olmak Artık Daha Zor
2025 yılı itibarıyla Türkiye otomotiv piyasasında büyük bir değişim yaşanıyor. Artık 1 milyon TL'nin altında sıfır kilometre otomobil bulmak mümkün değil. Geçmişte daha ulaşılabilir fiyatlarla sıfır araç sahibi olmak mümkünken, artık bu hayal birçok tüketici için erişilmesi zor bir hedef haline geldi. Ekonomik dalgalanmalar, döviz kuru artışları ve küresel tedarik zinciri krizleri, otomobil fiyatlarını tarihin en yüksek seviyelerine çıkardı. Buna rağmen, araç sahibi olmak isteyenler hâlâ nispeten daha uygun fiyatlı seçenekleri araştırmaya devam ediyor. Nisan 2025 itibarıyla Türkiye'de satışta olan ve fiyatları açısından en erişilebilir olan sıfır araç modelleri kamuoyuyla paylaşıldı. Ancak bu listeye giren modellerin bile tamamı bir milyon TL’nin üzerinde fiyatlarla satılıyor.
Geçmişte 500 ila 600 bin TL arasında sıfır kilometre otomobil almak mümkünken, 2025 yılı itibarıyla bu rakamlar ikiye katlandı. Döviz kurlarındaki keskin dalgalanmalar ve ekonomik belirsizlikler, otomobil üreticilerinin maliyetlerini artırırken, bu artışlar doğrudan satış fiyatlarına yansıdı. Bununla birlikte, küresel çip krizi, ham madde fiyatlarında yaşanan artışlar ve lojistik zincirlerinde görülen aksaklıklar da araç fiyatlarının tırmanmasında belirleyici rol oynadı. Otomobil almak isteyen bireyler için artık bir araç satın almak, ciddi bir ekonomik planlama ve önceden yapılan tasarrufları gerektiriyor. Otomotiv sektörü temsilcileri, fiyat artışlarının önümüzdeki aylarda da sürebileceği yönünde uyarılarda bulunuyor. Özellikle döviz kuru dalgalanmalarının ve dış tedarik problemlerinin devam etmesi halinde, sıfır otomobil fiyatlarının yeni zamlarla karşı karşıya kalacağı öngörülüyor.
Uzmanlar, araç alma niyetinde olan kişilerin fiyatlar daha da yükselmeden karar vermeleri gerektiğini savunuyor. Özellikle giriş seviyesi modellerde yaşanan fiyat artışı, ikinci el piyasasında da yukarı yönlü bir etki yaratıyor. Bu durum, tüketicilerin hem sıfır hem de ikinci el otomobil piyasasında bütçelerine uygun araç bulmalarını daha da zorlaştırıyor. Dolayısıyla sıfır araç almayı düşünenler, mevcut fiyatların kısa vadede daha ucuz hale gelmeyeceğini göz önünde bulundurarak karar vermek durumunda kalıyor.
Türkiye’de Satılan En Uygun Fiyatlı 10 Sıfır Otomobil
Nisan 2025 itibarıyla Türkiye otomobil pazarında fiyat açısından en ulaşılabilir olan modeller sıralandığında, Fiat Egea Sedan ilk sırada yer alıyor. Ancak bu modelin başlangıç fiyatı dahi 1 milyon TL’nin üzerinde. FIAT Egea Sedan 1.054.900 TL’lik etiketiyle listenin başında bulunurken, onu HYUNDAI i10 1.060.500 TL fiyatla takip ediyor. RENAULT Taliant modeli ise 1.103.000 TL seviyesinde. Listenin devamında HYUNDAI i20 1.132.500 TL, KIA Picanto 1.135.000 TL ve FIAT Egea Cross 1.169.900 TL gibi modeller yer alıyor. Bu araçlar, giriş seviyesinde ihtiyaçlara yanıt vermeye çalışan, kompakt yapılı ve çoğunlukla şehir içi kullanıma uygun modeller olarak dikkat çekiyor.
Fiyat listesindeki sıralama arttıkça, model çeşitliliği de artıyor. HYUNDAI Bayon 1.244.500 TL, OPEL Corsa 1.256.000 TL ve DACIA Sandero Stepway 1.267.000 TL fiyatlarıyla öne çıkarken, SUZUKI Swift ise 1.349.000 TL ile listenin son sırasında yer alıyor. Bu modellerin tamamı, Türkiye yollarında sıklıkla görülen, yakıt verimliliğiyle ve düşük motor hacmiyle ön plana çıkan araçlar olarak karşımıza çıkıyor. Ancak artan fiyatlara rağmen donanım açısından temel özellikleri sunmaları, bu araçların tercih edilmesindeki en önemli etkenlerden biri olarak öne çıkıyor.
Gelecekte Araç Sahibi Olmak Daha da Zorlaşabilir
Sektör uzmanları, otomobil fiyatlarının kısa vadede düşmesinin zor olduğunu ifade ediyor. Bunun başlıca nedenleri arasında Türkiye’deki enflasyon oranları, döviz kurlarının istikrarsız seyri ve otomotivde dışa bağımlılık yer alıyor. Aynı zamanda küresel otomotiv sektöründeki belirsizlikler ve üretim maliyetlerindeki artışlar da fiyatların sabit kalmasını engelliyor. Türkiye gibi ithalata dayalı pazarlarda bu durum daha da çarpıcı hale geliyor. Yerli üretimin sınırlı olması, birçok markanın Türkiye pazarına girmesini zorlaştırıyor ya da daha yüksek fiyatlı modellerle piyasada yer bulmasına neden oluyor.
Ayrıca, otomobil sektöründe yeni nesil teknolojilere geçiş süreci de fiyatlar üzerinde etkili. Elektrikli araçlara yönelim, batarya maliyetlerinin yüksekliği ve bu alandaki yatırımlar, üretici firmaların fiyatlarını artıran diğer unsurlar arasında gösteriliyor. Her ne kadar zamanla bu teknolojilerin maliyetleri düşse de, şu an için içten yanmalı motorlu araçlara göre çok daha pahalı oldukları biliniyor. Bu da giriş seviyesi araç almak isteyen tüketiciler için seçeneklerin sınırlı kalmasına yol açıyor.
2025 yılı itibarıyla sıfır otomobil sahibi olmak Türkiye’de birçok vatandaş için lüks haline gelmiş durumda. Giriş seviyesindeki modellerin bile milyon liranın üzerinde fiyatlarla satılması, orta ve alt gelir grubundaki bireylerin araç sahibi olma hayallerini ertelemesine yol açıyor. Ancak yine de piyasadaki en uygun fiyatlı modelleri takip etmek, fırsat kampanyalarına dikkat etmek ve uzun vadeli kredi seçeneklerini değerlendirmek, bu dönemde otomobil sahibi olmanın tek yolu gibi görünüyor.