Gelecek Nesiller İçin Sağlıklı Gıda Tercihleri Öne Çıkıyor

Çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerinde sağlıklı beslenmenin yeri büyük önem taşıyor. Bu nedenle okul kantinlerinde yalnızca “Okul Gıdası” logosuna sahip ürünlerin satışına yönelik düzenlemenin 2026 yılında yürürlüğe girmesi bekleniyor. Gıda mühendislerinden sivil toplum temsilcilerine, ebeveynlerden uzman akademisyenlere kadar birçok kesim bu adımın zamanında hayata geçirilmesi ve sıkı denetimlerle desteklenmesi gerektiğini dile getiriyor.

Okul Ortamı Sağlıklı Beslenmenin Temel Taşı Olmalı

Okullar, çocukların sadece akademik başarıları için değil, aynı zamanda sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmaları için de ideal ortamlar arasında yer alıyor. Türkiye’de uygulamaya alınan ve uzun süredir gündemde olan “Okul Gıdası” uygulaması da bu ihtiyaca yanıt vermeyi amaçlıyor. Milli Eğitim, Sağlık ile Tarım ve Orman Bakanlıkları’nın ortak protokolüyle temelleri atılan bu düzenleme, 2026’ya kadar tüm hazırlıkların tamamlanması hedefiyle yeniden ertelenmişti.

Denetim Süreçlerinin Güçlendirilmesi Şart

Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Remziye Yılmaz, söz konusu düzenlemenin kağıt üzerinde oldukça yeterli olduğunu ancak uygulamada ciddi zorlukların yaşandığını ifade ediyor. En büyük sorun ise denetim eksikliği. Bu düzenlemeyi sadece Milli Eğitim Bakanlığı’nın değil, okul müdürlerinin, öğretmenlerin ve velilerin de sahiplenmesi gerektiğini belirten Yılmaz, etkili bir sistem için herkesin denetim sürecine dahil olması gerektiğine dikkat çekiyor. Aksi takdirde, yürürlükteki düzenlemeler amacına ulaşamıyor.

Okul İçi Denetim Mekanizmaları ve Eğitim Faaliyetleri Öne Çıkmalı

Beslenme ve Diyetetik uzmanı Prof. Dr. Mevlüde Kızıl da benzer şekilde okul içinde oluşturulacak ekiplerin aktif rol alması gerektiğini vurguluyor. Sağlık Bakanlığı’ndan destek alınarak diyetisyenlerin sürece katılması, kantinlerdeki ürünlerin içeriklerinin düzenli aralıklarla kontrol edilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu şekilde yalnızca sağlıksız ürünlerin tespiti değil, aynı zamanda satışının da önüne geçilebileceği ifade ediliyor.

Kooperatif Modelleri ile Sağlıklı Tercihlere Yönelim Artabilir

Eğitim-Bir-Sen yetkililerinden Muammer Karaman ise bu konuda okul kooperatiflerinin işlevselliğinin artırılması gerektiğine işaret ediyor. Kantinlerin özel işletmelere devredilmesindense okul kooperatifleri aracılığıyla yönetilmesinin hem ekonomik hem de sağlık açısından daha faydalı olacağını dile getiriyor. Kooperatifler aracılığıyla öğrenciler hem girişimcilik hem de sağlıklı yaşam alışkanlıkları konusunda bilinç kazanabilir.

Yakıcı Madde İçen Bebek Hayata Tutundu: Uzmanlar Aileleri Uyarıyor
Yakıcı Madde İçen Bebek Hayata Tutundu: Uzmanlar Aileleri Uyarıyor
İçeriği Görüntüle

Velilerin Gözlemleri Uygulamanın Aciliyetini Ortaya Koyuyor

Veliler de mevcut durumda okul kantinlerinde pek çok sağlıksız ürünün satıldığını gözlemliyor. Elif Arıcı ve Merve Keskin gibi ebeveynler, çocuklarının okulda abur cubur tükettiğini ve bu ürünlerin market raflarında dahi tercih etmedikleri markalar olduğunu ifade ediyor. Özellikle şeker, cips ve katkı maddesi içeren paketli gıdaların hala satışta olması, uygulamanın ertelenmesinin ne denli sorun yarattığını gözler önüne seriyor.

Tüm Paydaşların Ortak Sorumluluğu ile Başarı Mümkün

Sağlıklı nesillerin yetişebilmesi için okul kantinlerinde satılan ürünlerin içeriği büyük önem taşıyor. Bu süreçte sadece kamu kurumlarının değil; okul yönetimi, öğretmenler, ebeveynler ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi, düzenlemenin etkin biçimde uygulanmasını sağlayabilir. Denetimlerin sıklaştırılması, kooperatif modellerinin yaygınlaştırılması ve çocuklara yönelik beslenme bilinci oluşturulmasıyla, 2026 yılı bir dönüm noktası olabilir

Kaynak: Haber Merkezi