Huawei'nin ABD'deki Hukuki Savaşı Sürüyor

Çin'in teknoloji devlerinden Huawei, yıllardır devam eden hukuki sürecin son halkasında ABD yargısından beklediği sonucu alamadı. New York’taki federal mahkemede görülen davada, şirketin hakkında hazırlanan iddianameye yönelik itirazı yetersiz bulundu ve mahkeme tarafından reddedildi. Bu kararla birlikte, Huawei'nin 2018'den bu yana süren hukuki mücadelesi yeni bir boyuta taşındı.

Yargıç Donnelly'den Net Karar

Davanın görüldüğü New York federal bölge mahkemesinde Yargıç Ann Donnelly tarafından açıklanan 52 sayfalık gerekçeli kararda, Huawei’nin itirazının somut temellere dayanmadığı ifade edildi. Donnelly, şirketin sunduğu argümanların, iddianamenin düşürülmesi için yeterli olmadığını vurguladı. Bu karar, Huawei'nin hukuki cephede yaşadığı son olumsuz gelişme olarak dikkat çekti.

Trump Dönemiyle Başlayan Soruşturma Derinleşti

Huawei’ye karşı başlatılan soruşturmanın temelleri, eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde atılmıştı. "Çin Girişimi" adı verilen programla birlikte, Çin merkezli şirketlerin Amerikan teknolojisine erişimi ve fikri mülkiyet hakları üzerindeki baskılar artırılmıştı. Bu kapsamda Huawei’ye yöneltilen suçlamalar arasında; ticari sırların izinsiz elde edilmesi, banka dolandırıcılığı ve şantaj faaliyetleri yer alıyor.

Elektronik Haberleşme Sektöründe Rekor Yatırım: 94,1 Milyar Liralık Atılım
Elektronik Haberleşme Sektöründe Rekor Yatırım: 94,1 Milyar Liralık Atılım
İçeriği Görüntüle

Mıng Vancou Davası Gündemi Uzun Süre Meşgul Etti

Huawei’nin mali işlerden sorumlu üst düzey yöneticisi Mıng Vancou'nun Kanada’da gözaltına alınması, dönemin en çarpıcı diplomatik krizlerinden birine dönüşmüştü. ABD, Mıng’i İran’a yönelik yaptırımları delmekle suçlamış; şirketin Skycom adlı yan kuruluşunu kullanarak yaptırımları hiçe saydığı iddia edilmişti. Mıng'in Amerikalı bankalara yanlış bilgi verdiği ve dolayısıyla finansal sahtekârlık yaptığı yönündeki suçlamalar, iki ülke arasında tansiyonun yükselmesine neden olmuştu.

Huawei, Kara Listede Kalmaya Devam Ediyor

Şirket, 2019 yılında ABD'nin ticaret kısıtlamaları listesine alınarak Amerikan teknolojilerine erişimi ciddi şekilde sınırlandırıldı. Bu adım, ulusal güvenlik kaygıları gerekçesiyle atılmıştı. Huawei ise bu uygulamanın haksız rekabet yaratma amacı taşıdığını savunarak uluslararası platformlarda sık sık itirazlarını dile getirdi. Başkan Joe Biden döneminde “Çin Girişimi” kaldırılmış olsa da, Huawei’ye yönelik davalar ve yaptırımlar büyük ölçüde yerinde kalmaya devam ediyor.

Dava Süreci Huawei'nin Küresel İmajını Etkiliyor

Huawei’nin itirazının reddedilmesi, şirketin yalnızca ABD pazarındaki değil, küresel ölçekteki marka imajı ve ticari ilişkileri üzerinde de etkili olmayı sürdürüyor. Teknoloji alanında önemli bir oyuncu olan şirket, ABD ile yaşadığı bu uzun soluklu çekişmeden zararla çıkma riskiyle karşı karşıya. Gelişmeler, hem teknoloji dünyası hem de uluslararası ticaret çevreleri tarafından dikkatle izlenmeye devam ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi