Arı havası tedavisi İzmir Karaburun’da umut oluyor

İzmir’in Karaburun ilçesinde yer alan bir arı çiftliği, solunum yolu rahatsızlıkları, alerjiler ve bağışıklık sistemi sorunları yaşayan birçok kişiye umut kapısı aralıyor. Apiair adı verilen bu özel terapi yöntemi, arı kovanından yayılan doğal hava ile hastaların tedavi süreçlerini desteklemeyi amaçlıyor. Karaburun’un temiz doğasında, arıların mucizevi etkileriyle buluşan insanlar, alternatif bir şifa yolculuğuna çıkıyor.

Arıcılıkla başlayan serüven, sağlık hizmetine dönüştü

Emekli ziraat teknisyeni Hüseyin Ceylan’ın yıllar önce başlattığı bu girişim, bugün Türkiye’nin dört bir yanından ziyaretçi ağırlayan bir sağlık merkezi haline geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde uzun yıllar görev yapan Ceylan, annesinin kanser tedavisi sürecinde arı ürünlerinin olumlu etkilerini fark edince apiterapiye yöneldi. Yurt dışında çeşitli eğitimler aldıktan sonra Karaburun’da kurduğu çiftlikte, apiair başta olmak üzere birçok doğal yöntemle insanlara şifa sunuyor.

Kusma ve İshal Kabusu: Yaz Aylarında Çocuklarda Mide Enfeksiyonuna Dikkat!
Kusma ve İshal Kabusu: Yaz Aylarında Çocuklarda Mide Enfeksiyonuna Dikkat!
İçeriği Görüntüle

Arı havası terapi odalarında doğal etki bırakıyor

Çiftlikte oluşturulan özel terapi alanlarında, “arı yatağı” adı verilen bölümlerde, kişilere doğrudan arı kovanı havası solutuluyor. Kovan içinden gelen temiz ve yoğun bitki özlü hava ile birlikte, arıların çıkardığı seslerin de kişileri rahatlattığı ifade ediliyor. Bu ortamda geçirilen süre boyunca bağışıklık sisteminin uyarıldığı ve vücudun doğal dengesinin desteklendiği aktarılıyor. Apiterapiye ilgi duyan birçok kişi, klasik tıbbın yanında bu yöntemi de tercih ediyor.

Yurt içinden ve yurt dışından gelenler yoğun ilgi gösteriyor

Apiair uygulamasının etkileri yalnızca yerel halkla sınırlı kalmıyor. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Azerbaycan gibi ülkelerden gelen ziyaretçiler, yaşadıkları solunum ve koku-tat kayıplarına alternatif çözüm arayışıyla bu merkeze başvuruyor. Özellikle Covid-19 sonrası gelişen semptomlar nedeniyle apiaire yönelen kişilerin, kademeli olarak tat ve koku duyularını geri kazandıkları görülüyor. Merkez, bu yönüyle uluslararası düzeyde dikkat çekiyor.

Kendi deneyimlerini paylaşanlar umut veriyor

Merkezi ziyaret edenlerden biri olan Çiğdem Kaya, iki yıl boyunca koku alamadığını ve bu sorun nedeniyle Karaburun’a geldiğini söyledi. Apiair deneyimi sonrasında bazı kokuları tekrar ayırt etmeye başladığını belirten Kaya, bu gelişmenin kendisi için oldukça şaşırtıcı ve sevindirici olduğunu dile getirdi. Benzer şekilde, İstanbul’dan gelen Sabri Şahin de doktor yönlendirmesiyle geldiği merkezde koku ve tat almaya başladığını ifade etti.

Uzun süredir arılardan destek alanlar sağlıklı hissediyor

Merkezin en dikkat çekici ziyaretçilerinden biri olan 82 yaşındaki Ali Hikmet, 16 yıl önce geçirdiği kanser tedavisinin ardından bağışıklık sistemini güçlendirmek için her yıl bu çiftliğe geldiğini söylüyor. O zamandan bu yana hiç hastalanmadığını belirten Hikmet, arıların sağlığa olan katkısını bu deneyimiyle dile getiriyor. Merkezde sürdürülen uygulamalar, özellikle bağışıklık sistemi sorunlarına karşı doğal bir destek olarak görülmeye devam ediyor.

Bilimsel temellere dayanan doğal tedavi

Arıların doğadan topladığı polen, nektar ve propolis gibi maddeler, sadece bal üretiminde değil, insan sağlığına katkı sağlayan unsurlar olarak da değerlendiriliyor. Hüseyin Ceylan, apiair uygulamasının, fitoterapi ve aromaterapi prensipleriyle uyumlu olduğunu ve tamamen doğal içeriklerle insan vücuduna zarar vermeden olumlu etkiler sunduğunu vurguluyor. Apiterapi yöntemlerinin dünyada giderek daha fazla kabul görmesi, bu merkezin gelecekte daha da önem kazanacağını gösteriyor.

Kaynak: Haber Merkezi