Rıza Kayaalp’in Ceza Süreci ve Olayın Geçmişi
Türk güreşinin efsane isimlerinden biri olan Rıza Kayaalp, bir süredir yasaklı madde kullanımı iddiasıyla gündemdeydi. Dünya ve Avrupa şampiyonu milli güreşçiye, kulak çınlaması ve ağrıları nedeniyle kullandığı bir ilaçta yer alan yasaklı madde tespiti üzerine Uluslararası Test Ajansı (ITA) tarafından 4 yıl men cezası verilmişti. Bu karar, Türk spor kamuoyunda büyük bir şaşkınlık yaratmış, spor camiası Kayaalp’in kasıt olmadan cezalandırıldığı görüşünde birleşmişti.
Ancak uzun süren hukuki sürecin ardından beklenen karar geldi. Rıza Kayaalp’in, Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) yaptığı itiraz sonuçlandı ve CAS, milli sporcuyu haklı buldu. Böylece 4 yıl olarak belirlenen men cezası 18 aya indirildi. Bu karar, hem sporcu hem de Türk güreşi adına sevindirici bir gelişme olarak değerlendirildi.
CAS Kararıyla Mindere Dönüşün Yolu Açıldı
Rıza Kayaalp, yaptığı açıklamada Spor Tahkim Mahkemesi’nin kararının ardından yeniden müsabakalara katılabileceğini belirtti. CAS’ın aldığı bu karar doğrultusunda Kayaalp, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren uluslararası organizasyonlarda yeniden Türkiye’yi temsil edebilecek.
Kayaalp, yaptığı basın açıklamasında “Uzun ve yıpratıcı bir sürecin sonunda adalet yerini buldu. Bu karar hem benim hem de Türk sporunun gururu oldu. Şimdi yeniden mindere çıkıp ülkem için madalya kazanmanın zamanı” ifadelerini kullandı. Türk güreşinin yaşayan efsanesi, kararın ardından yeniden Avrupa ve Dünya Şampiyonası hazırlıklarına başlayacağını belirtti.
Basın Toplantısında Duygusal Anlar Yaşandı
Rıza Kayaalp’in cezasının düşürülmesinin ardından Ankara’da, kendi adını taşıyan “Rıza Kayaalp ve Taha Akgül Spor Kompleksi”nde bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Taha Akgül ve ASKİ Spor Kulübü Genel Koordinatörü Abdullah Çakmar da katıldı.
Taha Akgül, burada yaptığı konuşmada “Rıza Kayaalp Türk güreşinin simge isimlerinden biridir. Bu süreçte daima onun yanında olduk. CAS’ın kararı, sporcumuzun dürüstlüğünü ve kariyerine verdiği emeği tescillemiştir” dedi. ASKİ Spor yöneticileri de Kayaalp’in yeniden mindere dönmesinin Türkiye güreşi açısından büyük moral kaynağı olacağını ifade etti.
Basın toplantısında zaman zaman duygusal anlar yaşandı. Kayaalp, ailesine, antrenörlerine ve kendisine destek olan tüm sporseverlere teşekkür ederek, bu kararın yalnızca kendi mücadelesinin değil, Türk sporcularının adalet mücadelesinin de bir sembolü olduğunu vurguladı.
Türk Güreşi İçin Moral Oldu
Bu gelişme, Türk güreşi camiasında büyük sevinçle karşılandı. Uzun yıllardır uluslararası arenada Türkiye’nin gururu olan Rıza Kayaalp, kariyeri boyunca Dünya ve Avrupa şampiyonlukları elde etmiş, olimpiyatlarda madalya kazanarak ülkesine büyük onur yaşatmış bir isim.
Cezası süresince hem sporcular hem de taraftarlar onun mindere dönüşünü merakla bekliyordu. CAS’ın kararıyla birlikte bu bekleyiş sona erdi. Türk güreşi, önümüzdeki dönemde hem Rıza Kayaalp hem de Taha Akgül gibi tecrübeli isimlerin öncülüğünde yeniden uluslararası başarı hedefliyor.
Kayaalp’in Hedefi Yeniden Zirveye Dönmek
Rıza Kayaalp, karardan sonra yaptığı açıklamalarda sadece geri dönmekle kalmayacağını, aynı zamanda yeniden altın madalya için mücadele edeceğini dile getirdi. Özellikle 2026 Avrupa Şampiyonası’na hazırlanmayı planlayan Kayaalp, fiziksel ve mental olarak formunu en üst seviyeye çıkarmak için yoğun bir çalışma programına girecek.
Milli sporcu, yaşadığı bu süreci bir ders olarak gördüğünü belirterek, genç sporculara da uyarılarda bulundu. “Kullandığınız her ilacın içeriğini bilmek, profesyonel bir sporcu için hayati önem taşıyor. Benim yaşadığım süreç, bundan sonra birçok sporcunun daha dikkatli olmasını sağlayacak” sözleriyle mesaj verdi.
Türkiye Güreş Federasyonu yetkilileri ise Kayaalp’in dönüşüyle birlikte milli takımın yeniden ivme kazanacağını belirtiyor. Türk güreşi, son dönemde elde ettiği başarıları daha da ileriye taşımayı hedeflerken, Rıza Kayaalp’in yeniden sahalara dönmesi bu yolda büyük bir moral unsuru olarak görülüyor.
Rıza Kayaalp, aldığı yeni kararla birlikte sadece mindere değil, aynı zamanda Türk sporunun onur mücadelesine de yeniden dönmüş oldu.