İkinci El Pazarında Yükselen Endişe

Türkiye’de otomobil fiyatlarının sürekli artış göstermesi, sıfır araçların ulaşılmaz hale gelmesine yol açtı. Bu durum, vatandaşların ikinci el piyasasına yönelmesine sebep oldu. Ancak uzmanlar, ikinci el araç alırken dikkat edilmesi gereken noktaların altını çiziyor. Özellikle bazı modellerin piyasada uzun süre alıcı bulamaması, araç sahipleri için ciddi bir risk oluşturuyor. Fiyatların yüksek kalması, satış sürelerinin uzaması ve likiditenin düşmesi, ikinci el piyasasını bir yatırım alanından çok bir belirsizlik oyununa dönüştürüyor.

Fiyat Artışı ve Satış Süresine Etkisi

Normal şartlarda ikinci el araçların zamanla değer kaybetmesi beklenir. Ancak sıfır araçlardaki tedarik sorunları ve kur dalgalanmaları, ikinci el otomobillerin fiyatlarının da artmasına neden oluyor. Bu durum, ikinci el piyasasını cazip bir yatırım alanı gibi gösterse de işin perde arkasında riskler barındırıyor. İstanbul Otomotivciler Derneği Başkanı Mehmet Kılıç, araç alırken sadece kullanım değil, satış aşamasının da düşünülmesi gerektiğini belirterek, “Bazı modeller, piyasada neredeyse ölü yatırım haline geliyor” dedi.

Piyasada Alıcı Bulmakta Zorlanan Modeller

Uzman analizlerine göre ikinci el piyasasında bazı markaların belirli serileri dikkat çekici şekilde yavaş el değiştiriyor. İsveçli SAAB’ın 9.3 ve 9.5 serileri, üretiminin durması ve servis ağının zayıflığı nedeniyle tercih edilmiyor. İngiliz Rover markasının 25, 45 ve 400 serileri de benzer şekilde yedek parça sıkıntısı yüzünden alıcı bulmakta zorlanıyor.

Toyota gibi güvenilir bir markanın bile Urban Cruiser, Carina ve Corona modelleri istenilen ilgiyi görmüyor. BMW’nin nadir bulunan 3.16ti modeli, tanınırlığının az olması nedeniyle tercih edilmiyor. Fiat’ın Idea modeli, geniş iç hacmine rağmen Türkiye’de popüler olamamış durumda. Audi’nin 80 serisi, yaşlı yapısı nedeniyle daha çok klasik meraklılarına hitap ediyor.

Hyundai’nin i40 ve i55 serileri lüks segmentte rekabet edemediği için geri planda kalırken, Opel Omega yüksek yakıt tüketimi nedeniyle talep görmüyor. Nissan Maxima, sınırlı bulunması ve parça sorunlarıyla dikkat çekiyor. Volvo C30 ise kompakt yapısına rağmen S40 gibi modellerin gerisinde kalmış durumda. Volkswagen Lupo da Türkiye pazarında küçük araç segmentinde yeterli başarıyı yakalayamadı.

Satışta Zorlukların Nedenleri

Bu modellerin alıcı bulmakta zorlanmasının arkasında birkaç temel faktör bulunuyor. Yedek parça sıkıntısı, servis ağının zayıf olması, yüksek yakıt tüketimi ve tasarımların güncel beklentileri karşılamaması, en önemli sebepler arasında. Ayrıca bazı markaların Türkiye pazarından çekilmiş olması ya da sınırlı sayıda satılması, bu araçları riskli yatırımlar haline getiriyor.

Hyundai i10 Fiyatları Şaşırttı! Citroen Ami Parasına Sıfır Otomobil Satışta
Hyundai i10 Fiyatları Şaşırttı! Citroen Ami Parasına Sıfır Otomobil Satışta
İçeriği Görüntüle

Uzmanlardan Alıcılara Tavsiyeler

Otomotiv analistleri, ikinci el araç alacak vatandaşlara özellikle likiditeye dikkat etmelerini öneriyor. Araç seçiminde sadece fiyat değil, ileride ne kadar kolay satılabileceği de göz önünde bulundurulmalı. Yedek parça bulunabilirliği ve servis maliyetleri araştırılmadan alınan araçlar, uzun vadede ciddi sorunlara yol açabiliyor. Özellikle yüksek motor hacimli araçların yakıt tüketimi, günümüz ekonomik koşullarında alıcılar için büyük bir yük haline gelebiliyor.

Otomotiv yazarı Pufiduf ise değerlendirmesinde, “İkinci el piyasası artık klasik bir alım satım pazarı değil, adeta bir borsa gibi işliyor. Vatandaşların yalnızca ‘ne kadar kâr ederim?’ değil, aynı zamanda ‘ne kadar zarar ederim?’ sorusunu da sorması gerekiyor. Özellikle nadir bulunan modeller, yatırımcı için büyük risk barındırıyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Zeki Ersin Yıldırım