Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından bir ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, bu önemli görüşmenin sonucunda verimli bir diyalogun sağlandığını vurgulayarak, Türk dış politikasının Kıbrıs Adası'na yönelik faaliyetlerini iki temel alanda yoğunlaştırdığını dile getirdi. Bu iki temel alan, adadaki Kıbrıs Türkleri'nin refahı ve güvenliği odaklı stratejileri içeriyor.

Bakan Fidan, ilk olarak Kıbrıs Türkleri'nin uluslararası toplumda hangi statüye sahip olacaklarına dair bir perspektif sunarak, Kıbrıs sorununun çözümüne dair yaklaşımlarını aktardı. İkinci olarak ise Türkiye'nin, Kıbrıs Türkleri'nin refahını, huzurunu ve güvenliğini daha fazla nasıl güvence altına alabileceğine odaklandıklarını belirtti. Bu çerçevede, Rum kesiminin hak ve menfaatlerini öne çıkartan, ancak Kıbrıs Türkleri'nin hak ve menfaatlerini ikinci plana atan bir yaklaşımın varlığına dikkat çekti.

“Eşit Şekilde Enerji Kullanımı Mümkün”

Bakan Fidan, ortak açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı ve özellikle Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının kullanılmasıyla ilgili bir soruya odaklandı. Fidan, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının kullanılması konusunda beklenen nihai çözümün, bölge ve dünya için uygun olmadığını düşündüğünü belirtti.

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın temmuz ayında bu konuda yapıcı bir yaklaşım benimsediğine dikkat çeken Fidan, "Çözüm beklemeksizin daha yapıcı yaklaşımlarla, 'Çözüm konusundaki anlaşmazlıklarımız sürüyor, ancak bazı alanlarda işbirliği yapabiliriz' dediğini ifade etti. Bu alanların başında hidrokarbon kaynakları geldiğini söyledi. Ayrıca elektrik entegrasyonu, yenilenebilir enerji, su kaynakları, düzensiz göç ve mayın temizliği gibi konuların da bulunduğunu vurguladı.

Ancak, Rum tarafının bu konularda işbirliği yapma konusunda isteksiz olduğunu belirten Fidan, Türkiye'nin KKTC ile aynı yönde düşündüğünü açıkladı. Siyasi çözümün beklenmesine gerek olmadan, her iki tarafın da eşit şekilde faydalanabileceği enerji potansiyelinin kullanılabilir olduğunu vurguladı. Bu yaklaşımın, bölgedeki potansiyelin daha etkin bir şekilde değerlendirilmesine olanak tanıyabileceğine inandıklarını belirtti.

Editör: Berkan Yıldırım