Bozkurt’ta Anne ve Oğlunun Şaşırtan Kayboluşu
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde yaşayan 43 yaşındaki Huriye Helvacı ve 5 yaşındaki oğlu Osman Helvacı, 2 Kasım sabahından bu yana kayıp. Anne ve oğlunun ortadan kaybolması, ilçede ve çevre köylerde büyük bir endişe yarattı. Huriye Helvacı’nın evden ayrıldıktan sonra cep telefonundan son sinyalin alındığı bölgeye odaklanan ekipler, arama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Jandarma, AFAD, UMKE ve sivil gönüllülerden oluşan ekipler, Yaşarlı köyü çevresinde dronlarla tarama yapıyor. Bölgedeki ormanlık alanlar, dere yatakları ve kırsal yollar tek tek inceleniyor. Günlerdir devam eden çalışmalarda henüz somut bir iz bulunamadı. Olayın gizemli seyri, hem ekipleri hem de aileyi daha da tedirgin hale getirdi.
Annenin Dram Dolu Çağrısı: “Kızım, Torunumu Çok Özledim”
Huriye Helvacı’nın annesi Ayşe Hıra, kızının ve torununun kaybolmasının ardından yaptığı açıklamada gözyaşlarını tutamadı. Anne Hıra, “Kızım sabah erken saatlerde küçük bir tartışmadan sonra Osman’ı alıp evden çıktı. Nereye gideceğini söylemedi. Kapıdan uğurlarken sordum ama cevap vermedi. O günden sonra bir daha haber alamadık” dedi.
Hıra, kızının çantasını alıp yalnızca bir şişe suyla evden çıktığını belirterek, “Ne para aldı ne de başka bir şey. Osman doğduğundan beri benim yanımda büyüdü. Onsuz bir gün bile duramıyorum. Geceleri uyuyamıyor, yemek yiyemiyorum. Kızım duyuyorsan ne olur geri dön. Torunumu da al gel, artık dayanamıyorum” ifadelerini kullandı.
Yaşadığı üzüntüyü tarif etmekte zorlanan Ayşe Hıra, kızının eşiyle büyük bir sorun yaşadığını düşünmediğini söyledi. “Ufak bir tartışma olur, evden çıkarsın ama bu kadar uzun süre ortada olmaması normal değil” diyerek herkesten yardım istedi.
Abladan Dikkat Çeken Açıklama: “Kardeşim Kaçmadı, Başına Bir Şey Geldi”
Kayıp kadının ablası Ayşe Çalık, kardeşinin kaybolduğu haberi üzerine İstanbul’dan Kastamonu’ya gelerek arama çalışmalarına katıldı. Çalık, kardeşiyle son olarak 2 Kasım günü öğle saatlerinde telefonla konuştuğunu ve hiçbir gerginlik hissetmediğini anlattı. “Kardeşim o gün mantar toplamaya gittiğini söyledi. Sohbet ettik, güldük. Ardından yeğenim Osman’la da konuştum, neşeliydi. Kardeşimin kaçacağına inanmıyorum” dedi.
Çalık, kardeşinin evden ayrılırken para veya değerli eşyalarını almadığını, sadece telefon ve bir miktar su aldığını ifade etti. “Eğer kaçmak isteseydi para alırdı, hazırlık yapardı. Evdeki parasına bile dokunmamış. Bu durum onun kendi isteğiyle gitmediğini düşündürüyor. Kardeşimin başına bir şey gelmiş olabilir” sözleriyle endişesini dile getirdi.
Ablanın açıklamaları, kaybolma olayının olası bir kaçırılma veya kaza ihtimalini de gündeme getirdi. Çalık, “Kardeşim sessiz bir kadındı, kimseyle sorunu olmazdı. Şimdi hem o hem yeğenim ortada yok. Her geçen dakika bizim için kabusa dönüşüyor” dedi.
Kaybolmadan Önce Tartışma Yaşandığı Ortaya Çıktı
Aile yakınlarının ifadelerine göre olay sabahı, Huriye Helvacı ile eşi arasında küçük bir tartışma yaşandı. Tartışmanın, 5 yaşındaki Osman’ın su şişesi yüzünden çıktığı öğrenildi. Eşinin, Huriye’ye “Çocuğa neden bağırıyorsun?” demesi üzerine genç kadın oğlunu da alarak evi terk etti.
Komşular, Huriye’nin evden ayrılırken kendisine seslenenlere bile cevap vermediğini söyledi. Kısa süre sonra izini tamamen kaybeden Huriye Helvacı’nın o gün annesinin köyü olan Yaşarlı yönüne doğru gittiği değerlendiriliyor. Onu son gören kişinin, annesinin akrabası olduğu öğrenildi. Bu kişi, Huriye ve oğlunu aracına aldığını, ancak kim olduklarını sonradan fark ettiğini belirtti. Söz konusu kişinin ifadesi alınırken, güvenlik güçleri o bölgede aramaları yoğunlaştırdı.
Aramalar Umutla Devam Ediyor
Kayıp anne ve oğlu için başlatılan arama kurtarma çalışmaları altıncı gününe girdi. Ekipler, telefon sinyalinin tespit edildiği alanda hem havadan hem karadan aramaları sürdürüyor. Köylüler ve gönüllüler de çalışmalara destek veriyor.
Olayın üzerinden günler geçmesine rağmen Huriye ve Osman’dan hâlâ bir iz bulunamadı. Jandarma, olayın kayıp vakası olabileceği gibi olası bir kaçırılma ihtimali üzerinde de duruyor. Aile ise her gün arama alanında bekleyerek, “Bir mucize olur da sağ salim bulurlar” umudunu kaybetmeden bekleyişini sürdürüyor.
