Gazze’de Ateşkes Bozuldu, Ortadoğu’da Gerilim Yeniden Tırmandı
Ortadoğu’da uzun süredir kırılgan bir denge üzerinde süren ateşkes, İsrail’in Gazze’ye yönelik yeni saldırılarıyla bir kez daha bozuldu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’ın ateşkes şartlarını ihlal ettiğini ileri sürerek ordusuna Gazze’ye derhal saldırı talimatı verdi.
Gece saatlerinde başlayan hava bombardımanında çok sayıda yerleşim yeri hedef alındı.
Filistin kaynakları, saldırılarda 24’ü çocuk olmak üzere 63 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.
İsrail’in “karşılık verme” gerekçesiyle düzenlediği saldırılar, bölgedeki barış umutlarını bir kez daha zayıflatırken, uluslararası kamuoyu gelişmeleri yakından takip ediyor.
Ateşkesin tehlikeye girdiği bu süreçte ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamaları da dikkat çekti.
Netanyahu’dan Saldırı Emri: “Hamas Ateşkesi Bozdu”
İsrail hükümeti, Hamas’ın Refah bölgesinde İsrail güçlerine yönelik bir saldırı düzenlediğini iddia ederek Gazze’ye geniş çaplı bir operasyon başlattı.
Başbakan Netanyahu, yaptığı açıklamada, “Hamas’ın provokasyonlarına sessiz kalamayız. İsrail, ulusal güvenliğini korumak için gerekeni yapacaktır.” ifadelerini kullandı.
Gazze Şeridi’nde gece boyunca devam eden saldırılarda, sivillerin yaşadığı bölgeler de hedef alındı.
Yerel kaynaklara göre, çok sayıda ev ve altyapı tesisi yıkılırken, yaralı sayısının yüzleri bulduğu bildirildi.
İsrail ordusu, operasyonların “terör unsurlarına karşı yapıldığını” öne sürse de, uluslararası insan hakları örgütleri sivillerin zarar görmesinin kabul edilemez olduğunu belirtiyor.
Bu gelişme, Mısır’ın arabuluculuğunda geçtiğimiz aylarda imzalanan ateşkesin fiilen sona erdiği anlamına geliyor.
Trump’tan İsrail’e Destek: “Karşılık Vermek Hakkıdır”
ABD Başkanı Donald Trump, yaşanan saldırıların ardından yaptığı açıklamada İsrail’in tutumuna destek verdi.
Trump, “İsrail’in karşı saldırı hakkı vardır. Ateşkesi tehlikeye atacak bir durum yok. Ancak Hamas uygunsuz davranırsa ateşkes biter.” ifadelerini kullandı.
Trump’ın açıklaması, Washington yönetiminin tek taraflı politika izlediği yönündeki eleştirileri yeniden gündeme getirdi.
Beyaz Saray kaynakları, Trump yönetiminin İsrail’e hem askeri hem diplomatik anlamda destek vermeyi sürdüreceğini belirtiyor.
Ancak birçok analist, Trump’ın bu açıklamalarının bölgedeki tansiyonu daha da artıracağı görüşünde.
Zira uluslararası toplumun beklentisi, ABD’nin arabulucu rolünü koruması yönündeydi.
Fakat yapılan açıklamalar, Washington’un açıkça İsrail’in yanında yer aldığını gösteriyor.
Hamas’tan Ateşkes Vurgusu: “İhlal Bizden Kaynaklanmadı”
İsrail’in iddialarının ardından Hamas’tan da açıklama geldi.
Hareketin sözcüleri, Refah’ta İsrail güçlerine yapılan saldırıyla hiçbir ilgilerinin olmadığını belirtti.
Açıklamada, “Ateşkes anlaşmasına bağlılığımızı yeniden teyit ediyoruz. İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılar, Mısır’ın gözetiminde imzalanan anlaşmanın açık ihlalidir.” denildi.
Hamas, özellikle sivillerin hedef alınmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak Birleşmiş Milletler’e (BM) çağrıda bulundu.
Örgüt, ateşkesin korunması için uluslararası baskının artırılması gerektiğini dile getirdi.
Gazze’deki sağlık yetkilileri, saldırıların ardından çok sayıda hastanenin kapasitesini aştığını, ilaç ve tıbbi malzeme eksikliğinin ciddi bir kriz yarattığını açıkladı.
Bölgeden Endişe Dolu Haberler Geliyor
Saldırıların ardından Gazze genelinde büyük bir insani kriz yaşanıyor.
Elektrik ve su altyapısının zarar görmesi nedeniyle binlerce kişi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.
Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı (UNRWA), acil yardım planı hazırladığını duyurdu.
Uluslararası toplum, ateşkesin korunması için Mısır ve Katar üzerinden yeni bir diplomatik girişim başlattı.
Ancak uzmanlara göre, tarafların karşılıklı suçlamaları nedeniyle barış sürecinin yeniden rayına oturması kısa vadede zor görünüyor.
Gazze’deki siviller bir kez daha iki taraf arasındaki gerilimin bedelini ödüyor.
Netanyahu’nun emriyle başlayan bu yeni saldırılar, bölgedeki istikrarsızlığı derinleştirirken, Trump’ın destek açıklamaları ise uluslararası tepkileri büyütüyor.
Ortadoğu, bir kez daha barış ve savaş arasındaki ince çizgide duruyor.
