Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı televizyon programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulunarak, Mısır’da düzenlenen Gazze konulu zirvede varılan mutabakatın tarihi bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Fidan, Türkiye’nin Filistin meselesine yaklaşımını ve gelecekte üstlenmeye hazır olduğu diplomatik sorumlulukları da net bir dille anlattı.
Mısır Zirvesi ve Tarihi Mutabakat
Bakan Fidan, Mısır’da gerçekleştirilen Gazze zirvesine ilişkin yaptığı açıklamalarda, atılan imzaların hem Filistin halkı hem de bölge açısından son derece önemli olduğunu vurguladı. Fidan, “Mısır’da varılan mutabakat, atılan imzalar tarihiydi. Bu sadece Gazze için değil, aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın küresel liderlik rolünü bir kez daha ortaya koyması bakımından da fevkalade önemliydi” ifadelerini kullandı. Zirvede alınan kararların, uzun süredir devam eden insani krize kalıcı bir çözüm bulma yolunda umut verici bir adım olduğunu söyledi.
Gazze’deki Kriz ve Türkiye’nin Tutumu
Gazze’de yaşanan insani dramın devam ettiğini belirten Hakan Fidan, Türkiye’nin önceliğinin Filistin halkının güvenliği ve onurlu bir yaşam sürmesi olduğunu dile getirdi. “Her şey bitmiş değil, her şey yeni başlıyor. Burada devam eden soykırımın durması, milyonlarca insanın yaşadığı çaresizliğin son bulması bizim stratejik önceliğimizdir” dedi. Fidan, Filistin halkının ikinci bir sürgün yaşamaması için uluslararası toplumun daha kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini belirtti.
Garantörlük Mesajı: Türkiye Hazır
Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye’nin arabulucu rolünün ötesine geçmeye hazır olduğunu da açıkladı. İki devletli çözümün uygulanabilir hale gelmesi durumunda, Türkiye’nin “fiili garantör” olma sorumluluğunu üstlenmeye hazır olduğunu ifade etti. “Biz şu ana kadar savaşın durdurulması için arabulucu rolü üstlendik. Ancak iki devletli çözüm hayata geçerse, Türkiye garantör olma görevini üstlenmekten çekinmez” sözleriyle, ülkenin diplomatik iradesini vurguladı. Bu açıklama, Türkiye’nin yalnızca sözde değil, sahada da aktif rol üstlenmeye hazır olduğunun altını çizdi.
“İşgal Devam Ettikçe Direniş de Sürecek”
Bakan Fidan, konuşmasının devamında Filistin meselesinin kalıcı çözüm bulamaması halinde yeni çatışmaların kaçınılmaz olacağını söyledi. 2008’de yaşanan savaş döneminde de arabuluculuk görevini yürüttüklerini hatırlatarak, “O dönemden çıkardığımız en önemli ders, kalıcı bir çözüm olmazsa bu savaşlar tekrar eder. İşgal ve zulüm devam ettiği sürece bir direniş her zaman olacaktır” ifadelerini kullandı. Uluslararası topluma çağrıda bulunan Fidan, geçici ateşkeslerin yeterli olmadığını, sorunun temelinde siyasi irade ve adalet eksikliğinin bulunduğunu dile getirdi.
“Gazze, İnsanlık Vicdanının Test Alanıdır”
Gazze’de yaşananların dünya kamuoyu açısından bir vicdan sınavı olduğunu belirten Fidan, “İnsanlık bu tabloyu daha fazla taşıyamaz. Eğer bu zulme son verilmezse, bu durum daha büyük krizlerin kapısını aralar” dedi. Fidan, Filistin meselesinin sadece bölgesel değil, küresel barışın da anahtarı olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin bu konuda aktif diplomasi yürütmeye devam edeceğini belirtti.
“Filistin Mücadelesi Umut Kaynağı Olacak”
Bakan Fidan, konuşmasının sonunda Gazze direnişinin tüm dünyadaki mazlum halklar için bir umut sembolü haline geldiğini söyledi. “Bu kadar şehidin kanı, sonunda tüm ezilenler için bir başkaldırış ve umut kaynağına dönüşüyor. Bizim görevimiz, bu direnişi diplomatik bir başarıya dönüştürmektir” dedi.
Türkiye’nin dış politikasında Filistin meselesinin özel bir yere sahip olduğunu vurgulayan Hakan Fidan, ülkenin hem bölgesel hem de küresel barış adına kararlı adımlar atmaya devam edeceğini söyledi. Bu açıklamalar, Türkiye’nin uluslararası arenada barışın garantörü olma vizyonunu yeniden gündeme taşıdı.