Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından hazırlanan son raporda, Türkiye’de çalışanlara yönelik vergi düzenlemeleri ve kreş desteklerinin istihdam üzerindeki etkileri detaylı biçimde ele alındı. Rapora göre, asgari ücrete kadar olan kazançların vergi dışı bırakılması, işgücüne katılım oranını 2,5 puan artırma potansiyeline sahip. Ancak raporun en dikkat çekici kısmı, çalışan ebeveynlere yönelik kreş desteği önerisi oldu. IMF uzmanları, her iki ebeveynin de çalışması şartıyla çocuklara sağlanacak kreş desteğinin kadınların işgücüne katılımını 8 puan, genel işgücüne katılım oranını ise 4 puan artırabileceğini belirtti.
Kadın İstihdamı İçin Kreş Desteği Önerisi: Ekonomiye Katkı Vurgusu
Raporda özellikle kadınların işgücü piyasasındaki konumuna dikkat çekilerek, çocuk bakım sorumluluğunun kadınların istihdam oranlarını düşürdüğü vurgulandı. IMF uzmanları, Türkiye’de uygulanacak kapsamlı bir kreş desteği programının hem kadınların çalışma hayatına daha güçlü katılımını sağlayacağını hem de ekonomide üretkenliği artıracağını savundu. Buna göre, devlet tarafından sağlanacak kreş desteği, milli gelirin yalnızca yüzde 0,6’sı kadar bir maliyetle önemli bir sosyal kazanım yaratabilir. Bu destek, ailelerin ekonomik yükünü hafifletirken uzun vadede vergi gelirlerinin artmasına ve kayıtlı istihdamın güçlenmesine de katkı sunacak.
Vergi Reformlarının İşgücü Arzına Etkisi: AGİ Kaldırılması İncelendi
IMF raporunda ayrıca, Türkiye’de 2022 yılında kaldırılan Asgari Geçim İndirimi (AGİ) uygulamasının sonuçları da değerlendirildi. Bilindiği üzere 2022 yılında yapılan düzenleme ile çalışanların asgari ücrete kadar olan kazançları tamamen vergi dışı bırakılmıştı. Bu reform, çalışanların gelirlerinde bir artış sağlarken aynı zamanda işgücüne katılım oranlarını da olumlu yönde etkiledi. Raporda, AGİ’nin kaldırılmasının ardından vergi yükünün azalmasının, özellikle düşük gelirli gruplarda çalışma motivasyonunu artırdığı ifade edildi. IMF uzmanları, vergi sisteminin sadeleşmesinin ve adil hale getirilmesinin, Türkiye’nin ekonomik büyüme potansiyeline doğrudan katkı sağlayacağını vurguladı.
Türkiye’de İşgücüne Katılım Oranı Düşük: IMF’den Çözüm Önerileri
IMF raporunda Türkiye’nin işgücüne katılım oranının yüzde 53 seviyesinde olduğu, bu oranın benzer gelişmekte olan ekonomilere kıyasla oldukça düşük kaldığı belirtildi. Uzmanlar, bu durumun yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir sorun olduğunu ifade etti. Özellikle kadınların ve gençlerin istihdama katılımının düşük olması, üretkenliği sınırlayan en önemli faktörlerden biri olarak gösterildi. Raporda, kadınların iş hayatına dönüşünü kolaylaştıracak kreş desteği, esnek çalışma modelleri ve vergi teşviklerinin birlikte uygulanması halinde Türkiye’nin potansiyel işgücünü tam kapasiteyle değerlendirebileceği ifade edildi.
Çocuk Yardımlarında Yeni Model Önerisi: Çalışan Ebeveyn Şartı
IMF uzmanları, Türkiye’de son dönemde uygulamaya konulan çocuk yardımı ödemelerine de dikkat çekti. Bu yıl itibarıyla ilk çocuk için tek seferlik 5000 TL, ikinci çocuk için aylık 1500 TL, üçüncü ve sonraki çocuklar için aylık 5000 TL olarak belirlenen desteklerin, hem anne hem babanın çalışması koşuluna bağlanması önerildi. Raporda, bu uygulamanın aileleri istihdama yönlendireceği ve işgücüne katılım oranlarını artıracağı belirtildi. Bu öneri, hem sosyal politika açısından hem de bütçe sürdürülebilirliği bakımından dikkat çekici bulundu.
IMF: Türkiye’nin Potansiyelini Kadınların Katılımı Belirleyecek
Raporun genel değerlendirmesinde, Türkiye’nin ekonomik büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için kadın istihdamını artırmanın kritik bir unsur olduğu vurgulandı. Çocuk bakım desteği, vergi indirimleri ve esnek çalışma sistemleri gibi politikaların, sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal dönüşüm açısından da önemli olduğu ifade edildi. IMF’ye göre, Türkiye’nin işgücü piyasasında atacağı bu adımlar, hem gelir adaletini güçlendirecek hem de sürdürülebilir büyümenin önünü açacak.