Türkiye genelinde yüz binlerce esnaf, 1 Ocak 2026 tarihiyle birlikte yürürlüğe girecek yeni vergi uygulamasını bekliyor. Mevcut düzenlemeye göre, büyükşehirlerdeki küçük işletmeler artık basit usul yerine gerçek usulde vergilendirilecek. Hükümetin attığı bu adım, vergi adaletini güçlendirmeyi amaçlarken, esnaflar arasında hem kaygı hem de yeni düzenleme beklentisini artırdı.
Yeni Dönem Başlıyor: Esnafta Vergi Dönüşümü Başlıyor
1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe girecek düzenleme, özellikle büyükşehirlerde faaliyet gösteren esnafları doğrudan etkileyecek. Basit usulde vergilendirme sisteminden çıkacak işletmeler artık defter tutmak, fatura düzenlemek ve Katma Değer Vergisi (KDV) mükellefi olmak gibi yükümlülüklerle karşı karşıya kalacak. Bu geçiş, muhasebe süreçlerinde ciddi bir değişim anlamına geliyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, düzenlemenin temel amacının haksız rekabetin önüne geçmek olduğunu belirterek, "Gerçek anlamda basit usulde kalması gerekenlere her türlü kolaylığı sağlamaya hazırız" ifadelerini kullandı. Şimşek’in açıklamaları, yeni düzenleme öncesinde bazı esnaflar için esneklik sağlanabileceğine dair umutları da artırdı.
Esnaflar Endişeli: Küçük İşletmeler Yük Altında Kalabilir
Yeni sistemin yürürlüğe girmesiyle birlikte birçok küçük işletme için yeni mali sorumluluklar doğacak. Defter tutma zorunluluğu, muhasebe desteği ihtiyacı, KDV yükümlülükleri ve düzenli fatura kesme zorunluluğu, gelirleri sınırlı olan esnaflar için ağır bir yük oluşturabilir.
Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, bu değişikliğin yaklaşık 300 bin esnafı doğrudan etkileyeceğini dile getirdi. Muhalefet ise bu sayının 500 bine kadar çıkabileceğini belirtiyor. Palandöken’e göre, vergi düzenlemesi dar gelirli esnaf için ciddi risk taşıyor ve bazı işletmelerin kepenk kapatmasına yol açabilir.
Geçmiş Düzenlemeler ve Mevcut Sınırlar
2021 yılında yürürlüğe giren bir düzenlemeyle yaklaşık 850 bin esnaf gelir vergisinden muaf tutulmuş, bu adım küçük işletmeler için büyük bir nefes olmuştu. 2025 yılı için basit usulde vergi sınırı; yıllık alım tutarı 990 bin TL, satış tutarı ise 1 milyon 580 bin TL olarak belirlenmişti. Bu limitlerin altında kalan işletmeler gelir vergisinden muaf tutuluyordu. Ancak yeni düzenlemeyle birlikte bu sınırın altındaki bazı işletmeler dahi, faaliyet türlerine göre gerçek usule geçiş yapmak zorunda kalacak.
TBMM’de Gündem Oldu: Siyasi Destek Arayışı
Yeni vergi sistemine yönelik tartışmalar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda da gündeme geldi. Muhalefet partileri kadar, Cumhur İttifakı ortağı MHP’den de düzenlemenin gözden geçirilmesi yönünde çağrılar geldi. MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanoğlu, küçük esnafın olası mağduriyetine dikkat çekerek, “Gerçek usule geçiş, esnafımıza ek yükler getirecektir. Bu durumun yeniden değerlendirilmesi büyük bir beklentimizdir” dedi.
Osmanoğlu’nun açıklamaları, iktidar kanadının da küçük esnafın sesine kulak vermesi gerektiğini hatırlattı. Bu noktada Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeni bir “geçiş süreci” ya da “muafiyet düzenlemesi” üzerinde çalışabileceği kulislerde konuşuluyor.
Ekonomik Denge ve Vergi Adaleti Tartışması
Düzenlemenin temelinde, kayıt dışı ekonomiyle mücadele ve vergi adaletini sağlama hedefi bulunuyor. Özellikle büyük şehirlerde aynı sektörde faaliyet gösteren, ancak farklı vergi statülerinde bulunan işletmeler arasında rekabet dengesizliği oluştuğu ifade ediliyor. Gerçek usulde vergi sistemine geçilmesiyle bu farkın kapanması hedefleniyor.
Ancak küçük esnaflar, gelirlerinin sınırlı olduğunu ve yüksek vergi yükü altında rekabet edemeyeceklerini savunuyor. Bu nedenle birçok kesim, hem esnafı koruyacak hem de adaleti sağlayacak ara bir formül üzerinde durulması gerektiğini dile getiriyor.
Esnaftan Reform Beklentisi: Gözler Hazine’de
Düzenlemenin 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girmesi beklenirken, esnaf kesimi hükümetten “geçici muafiyet” veya “kademeli geçiş” gibi yeni adımlar bekliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Her türlü kolaylaştırıcı düzenlemeye açığız” açıklaması, esnaflar arasında umut oluşturdu.
Vergi uzmanları, yeni sistemin doğru uygulanması durumunda hem devlet gelirlerinde artış sağlanabileceğini hem de kayıt dışı ekonominin daralabileceğini belirtiyor. Ancak bu geçişin, küçük işletmelerin kapanmasına yol açmaması için sosyal destek mekanizmalarıyla desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Türkiye’de esnaf camiası, bu yeni dönemin hem adalet hem de sürdürülebilirlik açısından nasıl şekilleneceğini yakından takip ediyor. Ocak 2026’ya yaklaşırken gözler, Hazine’nin atacağı adımlara çevrilmiş durumda.