CHP Kurultay Davasında Yeni Gelişme: Duruşma Eylül Ayına Ertelendi
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen ve CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ile 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davada önemli bir gelişme yaşandı. Bugün görülen üçüncü duruşma sonrası mahkeme, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği görevsizlik kararının kesinleşmesini bekleme kararı alarak duruşmayı 8 Eylül tarihine erteledi. Dava sürecinde taraflar arasında yoğun bir hukuki tartışma yaşanırken, davaya yön veren gerekçeler ve açıklamalar dikkat çekti.
Mahkeme 8 Eylül Tarihine Kadar Bekleyecek
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptali talebiyle açılan davanın üçüncü celsesi bugün saat 10.00’da Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, daha önce Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğine hükmederek duruşmayı 8 Eylül’e erteledi. Bu karar, sürecin yargı yetkisi yönünden netlik kazanmasının beklendiğini ortaya koydu. Ceza soruşturması kapsamında yürütülen çalışmaların da bu süreçte tamamlanması bekleniyor.
Duruşmada söz alan CHP avukatları, davanın dayandığı yasal zeminin tartışmalı olduğunu dile getirdi. Özellikle siyasi partiler kanununun 21. maddesine vurgu yaparak, kurultaylara ilişkin itirazların seçim kurulları nezdinde yapılması gerektiğini, yargı yolunun ise kapalı olduğunu savundular. CHP tarafı ayrıca seçim sonucunun sandıkla belirlendiğini ve sonuçların ortaya çıktığını belirterek davanın konusuz kaldığını ileri sürdü.
Kurultayda Usulsüzlük İddiası ve Ceza Soruşturması
Duruşmaya damga vuran bir diğer önemli gelişme ise Lütfü Savaş’ın avukatının açıklamaları oldu. Avukat, CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlenen 38. Olağan Kurultayı’nda organize şekilde suç işlendiğini öne sürerek, bu kurultayın demokratik kuralları ihlal ettiğini ve anayasal düzene zarar verdiğini iddia etti. Bu gerekçeyle kurultayın “mutlak butlanla batıl” olduğunu savunan Savaş’ın avukatı, olağanüstü kurultayın da yetkisiz bir genel başkan tarafından çağrıldığını ve yok hükmünde değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürdü.
Söz konusu kurultaya yönelik iddialar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ceza soruşturmasına da yansıdı. Bu kapsamda oy kullanma sürecinde hile yapıldığına ilişkin iddialar nedeniyle 12 kişi şüpheli sıfatıyla soruşturma kapsamına alındı. Bu isimler arasında görevden uzaklaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay gibi kamuoyunun yakından tanıdığı siyasetçiler de yer alıyor. Soruşturmada hazırlanan iddianame 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi ve süreç ayrı bir yargı kolunda devam ediyor.
Tüzük Talepleri ve Delil Araştırmaları Devam Ediyor
Mahkeme, 26 Mayıs’ta görülen önceki celsede CHP Genel Merkezi’nden hem 4-5 Kasım kurultayının düzenlendiği dönemde geçerli olan tüzüğü hem de mevcut tüzüğü talep etmişti. Bu tüzükler üzerinden yapılacak hukuki değerlendirme, davanın gidişatını doğrudan etkileyecek. Aynı şekilde, 6 Nisan 2025 tarihinde düzenlenen 21. Olağanüstü Seçimli Kurultay’ın mazbatası da mahkeme tarafından talep edildi ve dosyaya dahil edildi.
Davada taraflar arasında zaman aşımı itirazları da sürüyor. CHP avukatları, iptal talebinin belirli bir süreye bağlandığını ve bu sürenin geçtiğini vurgularken, bu gerekçeyle davanın esastan düşmesi gerektiğini savunuyor. Buna karşın davacı taraf, sürecin sistemli şekilde organize edildiğini ve halk iradesinin yanıltıldığını öne sürerek, iptal kararının hukuki bir zorunluluk olduğunu belirtiyor.
Davanın seyrini etkileyecek pek çok hukuki detay halen netleşmemiş durumda. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 8 Eylül'de alacağı karar, yalnızca CHP'nin iç işleyişi değil, aynı zamanda Türkiye’de siyasi partilerin seçim ve kongre süreçlerine ilişkin yargı denetiminin sınırlarını da belirleme açısından kritik bir öneme sahip olacak. Tüm gözler şimdi hem ceza soruşturmasında ilerleyişe hem de mahkemede sunulacak yeni delillere çevrilmiş durumda.
