Oskar Holding’in 47 Yıllık Serüveni Sona Erdi
Türkiye’nin köklü şirketlerinden biri olan Oskar Holding, Ankara Batı 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin aldığı karar doğrultusunda iflas etti. 1976 yılında kurulan ve uzun yıllar enerji, inşaat, aydınlatma ve yatırım alanlarında faaliyet gösteren holding, birçok kritik projede yer alarak sektörün önde gelen aktörlerinden biri olmuştu. Ancak son yıllarda artan ekonomik dalgalanmalar ve yüksek maliyet baskısı şirketi mali açıdan çıkmaza sürükledi.
2 Milyar Liralık Borç Şirketi Çıkmaza Sürükledi
Şirketin iflas sürecinde en dikkat çeken unsur, borç yükünün 2 milyar lirayı aşması oldu. Oskar Holding’in konkordato başvurusunda, döviz kurlarındaki sert dalgalanmalar, yüksek enflasyon ve artan finansman maliyetleri gerekçe gösterildi. Holding, alacaklılara ödeme planı sunarak yeniden yapılanmayı hedeflemişti. Ancak mahkeme, şirketin mali yapısının bu yükü kaldırabilecek durumda olmadığını tespit ederek konkordato talebini reddetti. Bu gelişmeyle birlikte Oskar Holding’in iflası kesinleşti.
Akkuyu ve TEİAŞ Projelerinde Kritik Rol Oynamıştı
Oskar Holding, Türkiye’nin en stratejik yatırımlarından Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde ve Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından yürütülen altyapı projelerinde aktif olarak görev almıştı. Enerji alanındaki güçlü deneyimiyle dikkat çeken şirket, uzun yıllar sektörde güvenilir bir marka olarak görülüyordu. Bu nedenle iflas kararı, yalnızca ticaret dünyasında değil, aynı zamanda enerji ve inşaat alanlarında da büyük yankı uyandırdı.
Konkordato Talebi Mahkeme Tarafından Reddedildi
Holding, dört bağlı şirketiyle birlikte konkordato ilan ederek borçlarını yapılandırmak istemişti. Ancak yapılan incelemeler sonucunda, şirketin faaliyetlerini sürdürebilecek gücünü kaybettiği belirlendi. Mahkeme, bu nedenle konkordato başvurusunu reddederek iflas sürecini başlattı. Kararın ardından Oskar Holding’in malvarlığı ve borçlarının tasfiyesi için gerekli işlemler başlatıldı.
Ekonomik Zorlukların Sektöre Etkisi
Oskar Holding’in iflası, yalnızca şirketin değil, aynı zamanda Türkiye’deki enerji ve inşaat sektörünün karşı karşıya kaldığı ekonomik sıkıntıların da bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, artan enflasyon, yüksek finansman maliyetleri ve küresel ekonomik belirsizlikler, sermaye yoğun yatırımlar yapan şirketleri daha da zor durumda bırakıyor. Bu durum, benzer büyüklükteki diğer şirketler için de uyarı niteliğinde kabul ediliyor.