Dünya genelinde her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olan akciğer kanseri, Türkiye’de de hızla artış gösteriyor. Erken dönemde belirti vermeden ilerleyen bu hastalık, genellikle basit bir öksürükle başlayıp ileri evrede ölümcül hale gelebiliyor. “1-30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında açıklamalarda bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Erdoğan, son 5 yılda vakalarda yüzde 15 artış yaşandığını belirterek, erken teşhisin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Akciğer Kanseri Dünya Genelinde En Ölümcül Kanser Türü
Prof. Dr. Abdullah Erdoğan, akciğer kanserinin hem erkeklerde hem de kadınlarda en yaygın görülen kanser türlerinden biri olduğunu ifade etti. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2022 yılında 2 milyon 480 bin yeni vaka tespit edilirken, yaklaşık 1,8 milyon kişi akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. Bu veriler, akciğer kanserinin kansere bağlı ölümlerde ilk sırada yer aldığını açıkça ortaya koyuyor.
Türkiye’de ise tablo daha da dikkat çekici. Erkeklerde akciğer kanseri, tüm kanser vakalarının yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Kadınlarda ise sigara kullanım oranlarının artmasıyla birlikte son yıllarda görülme sıklığı belirgin şekilde yükseldi. Uzmanlar, ülke genelinde her yıl 250 bine yakın yeni kanser vakasının ortaya çıkmasını beklerken, bunların önemli bir kısmını akciğer kanseri oluşturuyor.

Son 5 Yılda Vakalar Yüzde 15 Arttı: Risk Bölgeleri Büyüyor
Prof. Erdoğan’a göre, son 5 yıl içinde akciğer kanseri tanısı konulan hasta sayısında yüzde 10 ila 15 oranında artış kaydedildi. Özellikle sanayi bölgeleri ve hava kirliliğinin yoğun olduğu şehirlerde bu oran çok daha yüksek. Bazı bölgelerde vaka oranlarının 100 bin kişide 3’ten 66’ya kadar yükseldiği belirtiliyor.
Uzmanlar, sigara ve tütün ürünleri kullanımının yanı sıra hava kirliliği, asbest maruziyeti ve radon gazı gibi çevresel faktörlerin de riski artırdığını belirtiyor. Kadınlarda sigara kullanım alışkanlıklarının artmasıyla vaka oranlarının her yıl yüzde 5 ila 7 oranında yükselmesi ise endişe verici bir tablo ortaya koyuyor.
Basit Bir Öksürükle Başlayıp Sinsice İlerliyor
Akciğer kanseri, genellikle erken evrede belirti göstermediği için tanı konulduğunda çoğu zaman hastalık ilerlemiş oluyor. En sık görülen belirtiler arasında uzun süren öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kanlı balgam, iştahsızlık ve ani kilo kaybı yer alıyor. Ancak birçok hasta, bu belirtileri soğuk algınlığı ya da basit bir bronşit olarak değerlendirip doktora gitmeyi ertelediği için tanı geç konuluyor.
Uzmanlar, özellikle 50 ile 80 yaş arasındaki, uzun yıllar sigara kullanmış bireylerin düşük doz bilgisayarlı tomografi (BT) taramasına girmelerinin erken teşhis için hayati önem taşıdığını vurguluyor. Bu yöntemle erken evrede tespit edilen akciğer kanseri vakalarında sağkalım oranı yüzde 60 ile 90 arasında değişiyor.

Yeni Nesil Tedaviler Umut Oluyor
Geleneksel kemoterapiye ek olarak son yıllarda geliştirilen immünoterapi ve hedefe yönelik tedavi yöntemleri, akciğer kanseri tedavisinde büyük ilerlemeler sağladı. Prof. Dr. Erdoğan, bu yeni yöntemler sayesinde sağkalım oranlarının son yıllarda yüzde 44’e kadar arttığını belirtti.
İmmünoterapi, bağışıklık sisteminin tümör hücrelerini tanımasını ve yok etmesini sağlarken, hedefe yönelik ilaçlar kanserin büyümesini durduran belirli genetik mutasyonları hedef alıyor. Bu sayede hastalar, klasik tedavilere göre daha az yan etkiyle daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürebiliyor.
Sigara En Büyük Tehlike: Riski 25 Kat Artırıyor
Uzmanlara göre akciğer kanserinin en büyük nedeni hâlâ sigara. Sigara içen bireylerde hastalığa yakalanma riski içmeyenlere göre 20 ila 25 kat daha fazla. Sadece aktif içiciler değil, pasif içiciler de ciddi risk altında. Prof. Erdoğan, “Sigara bırakıldığında sadece akciğer kanseri değil, KOAH, kalp-damar hastalıkları ve felç riski de önemli ölçüde azalır. Bugün alınacak bir karar, yarının sağlığını kurtarabilir,” ifadelerini kullandı.

Korunmak Mümkün: Erken Tanı Hayat Kurtarıyor
Akciğer kanseri büyük ölçüde önlenebilir bir hastalık. Tütün ürünlerinden uzak durmak, hava kirliliği ve kimyasal maddelere maruziyeti azaltmak, sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve tarama programlarına katılmak, riski önemli ölçüde düşürüyor.
Uzmanlar, özellikle sigara geçmişi olan bireylerin belirli aralıklarla kontrole gitmeleri gerektiğini vurguluyor. Çünkü akciğer kanseri erken evrede tespit edildiğinde tamamen tedavi edilebiliyor. Gecikmiş tanı ise çoğu zaman tedavi şansını ortadan kaldırıyor.
Prof. Erdoğan’ın da belirttiği gibi, farkındalık ve erken teşhis, bu sessiz ama ölümcül hastalığa karşı en güçlü silah olarak öne çıkıyor.