Oy kullanma süreci, Türkiye'nin dört bir yanında devam ederken, seçim atmosferine dair ilginç ve renkli detaylar da zaman zaman gündeme geliyor. Bu bağlamda, Kocaeli ilinde yaşanan bir olay, seçimlerin sıradan rutinlerinin ötesine geçen bir anı olarak kayıtlara geçti. Yerel bir vatandaş, demokratik hakkını kullanmak için sandık başına gitmeye karar verdiğinde, geleneksel bir ulaşım aracı olan atını tercih etti. Bu seçim, sadece oy kullanma işleminin kendisi değil, aynı zamanda vatandaşların bu sürece katılım şekilleri açısından da çeşitliliğin ve renkliliğin bir göstergesi oldu.
Atıyla oy kullanmaya gelen vatandaş, hem yerel halkın hem de sosyal medya kullanıcılarının dikkatini çekti. Bu ilginç seçim, seçim gününün sıradan olayları arasında neşeli bir mola ve toplumsal katılımın sıra dışı bir yansıması olarak öne çıktı. Oy kullanma işleminin her vatandaş için önemli bir hak ve sorumluluk olduğunu hatırlatan bu olay, aynı zamanda demokratik süreçlere katılımın farklı yollarını ve bu süreçlere dair toplumsal tutumları da sergiledi.
At, Türk’ün Kanadıdır
Sümmani Yılmaz, oy kullanma geleneğini üç yıldır atı Rüzgar ile sürdürdüğünü belirterek, bu sıra dışı yöntemin hem çevresindekiler tarafından olumlu karşılandığını hem de Körfez bölgesinde yaşayan insanların ata olan sevgisinin altını çizdiğini ifade etti. "Vatandaşlar atımla birlikte olduğumu gördüklerinde verdiği pozitif tepkiler, bana Körfezlilerin ne kadar atsever olduğunu gösteriyor" diyerek, bu özel bağın özellikle çocuklar üzerinde bıraktığı etkiyi vurguladı. Yılmaz, atı Rüzgar ile olan bağını anlatırken, bu sevginin kökeninin Türk kültürünün derinliklerine, atalarına dayandığını anlattı. At sevgisinin, Oğuzlardan Selçuklulara, oradan da Osmanlı'ya uzanan bir miras olduğunu belirten Yılmaz, "Topraklarımızı at sırtında kazandık. Bu yüzden at sevgisi benim için ayrı bir anlam taşıyor. At, Türk'ün kanadıdır" ifadeleriyle, atın Türk kültüründeki yerini ve önemini vurguladı.
Yılmaz'ın bu tutumu, seçim sürecinde atı Rüzgar ile birlikte katılımını sadece bir oy kullanma eylemi olarak değil, aynı zamanda Türk kültürüne ve tarihine bir saygı duruşu olarak görmesini ve bu kültürel mirası gelecek nesillere aktarma arzusunu yansıtıyor. Rüzgar'la birlikte seçimlere katılma pratiği, çevresindekilere Türk kültürünün canlı bir parçası olan at sevgisini hatırlatırken, bu geleneksel unsuru modern bir demokratik sürecin içinde yaşatma çabası olarak da dikkat çekiyor. Yılmaz'ın at sırtında oy kullanma geleneğinin, toplumun farklı kesimlerinden insanları birleştiren, kuşaklar arası bir köprü görevi gördüğü ve bu sayede hem kültürel mirası hem de demokratik katılımı teşvik ettiği görülüyor.