Borç Stokunun Dağılımı: TL ve Döviz Cinsinden Borçlar
Türkiye'nin merkezi yönetim borç stoku, 31 Mart 2025 tarihi itibarıyla 10 trilyon 270,6 milyar Türk Lirasına yükseldi. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan verilere göre, yılın ilk çeyreğinde borç yükünde belirgin bir artış gözlemlendi. Bu artış, hem iç hem de dış borçların toplamı üzerinden hesaplandı. Borç stokunun önemli bir bölümünün döviz cinsi borçlardan oluşması dikkat çekti. Türkiye'nin borçlanma yapısında son yıllarda artan kur riski ve ekonomik dalgalanmalar, döviz cinsinden borcun toplam içindeki payını daha görünür hale getirdi. Mart sonu itibarıyla açıklanan rakamlar, ekonomi yönetiminin borç yönetimi stratejilerinde yeni adımlar atmasını da gündeme getirdi.
31 Mart 2025 tarihi itibarıyla merkezi yönetim borç stokunun 4 trilyon 685,7 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsinden borçlardan oluştu. Diğer yandan, 5 trilyon 584,9 milyar TL değerindeki bölüm ise döviz cinsi borçlardan meydana geldi. Döviz cinsinden borcun, toplam borç stokunun yarısından fazlasını oluşturması ekonomi çevrelerinde dikkatle takip ediliyor. Kur dalgalanmalarının mali dengeler üzerindeki etkisi, bu dağılımı daha da önemli hale getiriyor. Türk Lirası cinsinden borçların artışı, iç piyasada yürütülen borçlanma politikalarının bir sonucu olarak değerlendirilirken; döviz cinsi borçların yüksek seyretmesi, dış kaynak kullanımına olan bağımlılığın devam ettiğini gösteriyor. Hazine yönetiminin önümüzdeki dönemde döviz riskini azaltmaya yönelik adımlar atması, ekonomik istikrar açısından kritik bir öneme sahip olacak.
Hazine Alacak Stoku 29,8 Milyar TL Seviyesinde
Merkezi yönetimin yanı sıra Hazine alacak stoku da kamu maliyesinin önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. 31 Mart 2025 tarihi itibarıyla Hazine alacak stoku 29,8 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Bu kalem, Hazine’nin çeşitli kurum ve kuruluşlardan olan alacaklarını ifade ediyor. Hazine alacaklarının büyüklüğü, kamu finansmanı açısından dolaylı bir gelir beklentisi anlamına geliyor. Ancak alacakların tahsilatı ve vade yapıları da ekonominin genel sağlığı üzerinde etkili olabiliyor. 2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla açıklanan bu rakam, geçmiş dönemlere göre sınırlı bir değişim gösterdi. Hazine'nin alacak portföyü üzerinde yapılacak etkin yönetim, kamu borçlanma gereksiniminin azaltılmasına katkı sunabilir. Bu nedenle, önümüzdeki süreçte alacakların tahsilat oranları ve yönetim politikaları da yakından izlenecek konular arasında yer alacak.