New York’ta Diplomasi Trafiği Yoğunlaşıyor
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na ev sahipliği yapan New York, bu yıl sadece küresel sorunların değil aynı zamanda İran’ın nükleer programı etrafında şekillenen gerilimin de merkezine dönüştü. İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanlarıyla görüşmek üzere New York’a gitti. Avrupa Birliği’nin dış politika şefi Kaja Kallas’ın da katılacağı görüşmelerde, “snapback” olarak bilinen yaptırım mekanizması masaya yatırılacak. Bu temasların, İran ile Batılı ülkeler arasındaki diplomatik ilişkilerin geleceğini belirleyecek kritik bir dönüm noktası olması bekleniyor.
Snapback Mekanizması Nedir?
2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmada yer alan “snapback” mekanizması, İran’ın yükümlülüklerini ihlal etmesi durumunda BM yaptırımlarının otomatik olarak yeniden devreye girmesini öngörüyor. ABD’nin 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmesinin ardından bu mekanizma uygulanmamıştı. Ancak İngiltere, Fransa ve Almanya, 28 Ağustos’ta aldıkları kararla İran’ın yükümlülüklerini yerine getirmediğini ileri sürerek bu süreci yeniden başlattıklarını duyurdu. Mekanizmanın işletilmesi halinde İran, silah ambargosundan finansal kısıtlamalara kadar geniş çaplı BM yaptırımlarıyla karşı karşıya kalacak.
İran’ın Tepkisi Sert Oldu
İran yönetimi, Avrupalı ülkelerin bu kararı alma yetkisine sahip olmadığını savunuyor. Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın anlaşmadaki rollerini ihlal ettiklerini ve bu nedenle “snapback” mekanizmasını işletmelerinin hukuken geçersiz olduğunu açıkladı. Tahran yönetimi ayrıca, ABD’nin anlaşmadan çekilmiş olmasının da sürecin meşruiyetini tartışmalı hale getirdiğini vurguluyor. İran, bu nedenle BM’de alınacak olası yaptırım kararlarını tanımayacağını ve kendi egemenlik haklarını korumaya devam edeceğini belirtiyor.
Rusya ve Çin’den İran’a Destek
İran’ın diplomatik yalnızlığını kıran iki ülke ise Rusya ve Çin oldu. Moskova ve Pekin, BM Güvenlik Konseyine gönderdikleri ortak mektupta, Avrupa ülkelerinin girişimini “hukuken geçersiz ve siyasi açıdan mantıksız” olarak tanımladı. Rusya ve Çin, Batılı ülkelerin bu adımıyla nükleer anlaşmanın kalıcı olarak zarar göreceğini ve Ortadoğu’daki gerilimin daha da tırmanacağını öne sürüyor. Özellikle Rusya, İran ile artan enerji ve savunma iş birlikleri nedeniyle Tahran’a güçlü bir diplomatik kalkan sağlıyor.
UAEA ile Yeni Denetim Mutabakatı
İran, İsrail ve ABD’nin saldırıları sonrası askıya alınan nükleer tesis denetimlerine yeniden izin verilmesi konusunda Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile 9 Eylül’de anlaşmaya varmıştı. Avrupa ülkeleri bu gelişmeyi olumlu karşılamış olsa da yeterli bulmadı. Batılı devletler, İran’ın sadece denetime izin vermesinin yeterli olmadığını, uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sınırlandırması gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde “snapback” mekanizmasının işleyeceği ve yaptırımların geri döneceği ifade ediliyor.
Kritik Tarih 28 Eylül
BM’de yapılan son oylamada, İran’a yönelik yaptırımların geri getirilmemesini öngören tasarı reddedildi. Bu durum, 28 Eylül’e kadar taraflar arasında yeni bir anlaşma sağlanmazsa BM yaptırımlarının otomatik olarak yürürlüğe girmesi anlamına geliyor. Böyle bir senaryo, sadece İran’ın değil, küresel enerji piyasalarının ve bölgesel dengelerin de doğrudan etkilenmesine yol açabilir. Petrol fiyatlarının yükselmesi, Orta Doğu’daki gerginliğin tırmanması ve uluslararası ticarette yeni belirsizlikler yaşanması olası görülüyor.
Diplomatik Çıkmaz ve Olası Senaryolar
İran ile Batı arasında yürütülen müzakerelerin geleceği belirsizliğini korurken, New York’ta yapılacak görüşmelerin sonucu kritik olacak. Eğer taraflar uzlaşma sağlayamazsa, İran yaptırımların yeniden başlamasıyla karşı karşıya kalacak. Bu durum Tahran’ın Rusya ve Çin’e daha da yakınlaşmasına, Batı ile diplomatik ilişkilerinin tamamen kopma noktasına gelmesine yol açabilir. Ancak uzlaşma sağlanması halinde nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması ve bölgesel tansiyonun düşürülmesi ihtimali doğabilir.